Bu benddeki özgürlükten yoksun bırakılma hali, hukukun bir kimseyi o güne kadar yerine getirmediği belirli ve somut bir yükümlülüğü yerine getirmeye zorlamak için tutulmasına izin verildiği durumla ilgilidir. Halbuki oda hapsi cezası, kişinin askeri disipline riayet etmemesi nedeniyle ve geçmiş durumuyla ilgili bir cezadır. (c), (d), (e) ve (f) bendlerinde sayılan haller ile oda hapsi cezası bakımından bir ilgi kurmak mümkün gözükmemektedir. Fıkrasının (a) bendine göre kişi özgürlüğü ancak mahkeme kararıyla sınırlanabilecekken, iç hukukumuzda 1632 sayılı AsCK’nun ilgili hükümleri ile bu yetki disiplin amirlerine verilmiştir. Ortada Sözleşme-Kanun çatışması bulunduğundan çözümü Anayasanın 90. Maddesinde aranacak ve ulusal kanun hükümleri ihmal edilerek doğrundan sözleşme hükümleri uygulanacaktır. Kanaatimizce yargı denetimine kapalı olan disiplin cezalarının denetiminde AYİM’nin katı tutumu gereksizdir. Çünkü disiplin cezasını gerektirmeyen bir eylemden ceza vermek AsCK’nun 111. Maddesine göre suç sayılmış ve bu şekilde ceza verenlerin beş seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Maddesi disiplin amiri tarafından, disiplin suç ve tecavüzleri nedeniyle verilen disiplin cezalarına kapatmış ise de, bir başka kanunla, AsCK’nun 111. Bu düzenleme yargı denetimine ilişkin istisnanın istisnası olarak kabul edilebilir.
Danıştay, hukuka uygun idari işlemlerden dolayı idarenin kusursuz sorumluluğunu tespit ettiği hallerde, çok kere esasını belirtmese de, tazminata hükmetmektedir. Yargı denetimine açık olan disiplin cezalarında dava açma süresi, diğer idari işlemlerde olduğu gibi yazılı bildirim tarihinden itibaren 60 gündür. Bu süre geçirildikten sonra açılan davalar süre aşımı nedeniyle reddedilecektir. AYİM, birden fazla disiplin cezasının iptali için tek dilekçeyle açılan davaların bazılarında bu hususu dilekçe reddi sebebi sayarken[756], son zamanlarda, tek dilekçe ile birden fazla disiplin cezasının iptalinin istenebileceği yönünde kararlar vermektedir[757]. Yüksek Askeri Şura kararları ile ilgili olarak, 5982 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”[718]da düzenleme yapılmış ve Anayasanın 125. Konumuz açısından ise bu sınırlamalardan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde asker kişiler tarafından dava konusu yapılan YAŞ kararları ve disiplin cezaları inceleme konusu yapılacaktır.
Uygulamada genellikle “askeri eşya” tabiri kullanılmaktadır. Hangi eşyaların askeri eşya olduğunu açıklayan bir hüküm bulunmamakla birlikte, hizmetin ifası bakımından tahsis edilen tüm eşyaları anlamak gerekir[132]. Doğru olarak haber almak halinin varlığını belirli kural ve şartlara tabi tutmak olanaksızdır. Kaçma teşebbüsü haberinin doğru olarak alınıp alınmadığı disiplin mahkemesince değerlendirilecektir. Kaçma gerçekleşmemişse haber vermeyene hiçbir ceza verilemez[128]. Suçun maddi unsuru, hizmette veya hizmete ilişkin hallerde amire veya üste gösterilmesi zorunlu saygıyı göstermemek ve uyarmayı saygı duruşu ile kabul edip dinlememektir. Maddede neticeyi meydana getirmeye elverişli iki hareket gösterilmiştir. Bu hareketlerden birinin yapılmasıyla suç oluşur[98]. A) İşçinin, işyerinde yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinde farklı statüde personelin görev yapıyor olması ve bunların tabi olduğu disiplin rejiminin de farklı olması, disiplin işlemlerinde karmaşıklığı beraberinde getirmiştir. 1930 tarihli Askeri Ceza Kanununda öngörülen sistemin eksikliği, disiplin hukukunun ceza kanununun bir parçası olarak düzenlenmesi, özellikle yargısal korunma bakımından günün gereklerine yetersizliği, konunun araştırılması lazım gelen başka bir yönüdür. [322] Sağlam, s.160; Sancakdar, tek fiile tek ceza verilmesi ilkesinin aynı fiilin, aynı kurumca birden fazla cezalandırılamayacağı anlamına geldiğini, bir fiil ile birden fazla kurum düzeni ihlal edilmişse, bu halde her kurum açısından ayrı ayrı ceza uygulanabileceğini belirtmektedir. Örneğin hukuk fakültesinde kısmi statüde görev yapan ve aynı zamanda baroya kayıtlı avukat olarak çalışan bir öğretim üyesinin disipline aykırı bir fiili her iki kurum açısından suç oluşturuyorsa iki ayrı ceza verilmesi söz konusu olabilecektir (Sancakdar, s.312; Aynı görüş, Akyılmaz, s.388; Kaya, Disiplin, s.71). Maddesinde yüksek disiplin kurulunun, MSB’lığı bünyesinde MSB’lığı Müsteşarı, Genelkurmay Personel Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Personel Başkanları, MSB’lığı Personel Daire Başkanı, MSB’lığı Askeri Adalet İşleri Başkanı, MSB’lığı Başhukuk Müşaviri ve Genelkurmay Adli Müşaviri’nden oluşacağı düzenlenmiştir.
Ancak bu yetkilerin kullanılmasıyla hiyerarşik düzenin sağlıklı biçimde devamı sağlanır[276]. Disiplin mahkemelerince istirdat ve tazminata dair kararlar da verilebilir. Bu türden kararlar maliye dairelerine bildirilerek bu dairelerce 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre yerine getirilir\. Slot turnuvalarına katıl, rekabet et ve lider tablosunda yüksel. paribahis\. – Hizmete ilişkin olanlar dışında hiçbir ziyaret kabul edemezler. 4551 SK’la yapılan değişiklik öncesi aylık kesilmesi cezası, maaş kat’ı adıyla ve kesinti oranları en az 1/10, en çok 1/4 olarak uygulanmakta idi. Yine bu ceza ancak binbaşı ve daha üst rütbeli subaylar tarafından verilebilmekte idi. Değişiklik sonrası aylık kesilmesi cezası üsteğmen ve daha üst rütbeli subaylar tarafından verilebilmektedir. Kesinti oranları ise en az 1/25, en çok 1/8 olarak belirlenmiştir. Hangi rütbe sahiplerinin hangi oranda aylık kesilmesi cezası verebileceği EK-1 cetvelde düzenlenmiştir.
Maddesi; “Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin teşkilatı Milli Savunma Bakanlığı kuruluş ve kadrolarında gösterilir.” şeklindedir. AYİM organik olarak MSB Müsteşarlığına bağlıdır. Her ne kadar MSB Müsteşarı AYİM üyelerine sicil verememekte, disiplin yaptırımı uygulayamamakta ise de idari ve mali konularda yetkileri bulunmaktadır. Örneğin Mahkemenin kalem personelini bir günde tayin edip mahkemeyi işlemez hale getirebilir. Yine Mahkemenin kendine ait bütçesi olmadığı için bütün harcamaları MSB Müsteşarı tarafından gerçekleştirilmektedir. Mahkeme önünde görülen davaların çok büyük oranda davalı tarafının MSB.lığı olduğu düşünüldüğünde bu görünüm ve organik bağ davacılarda endişe yaratabilir. AİHM’de görülen davalarda bu durum tartışılmamıştır.
İç hukukumuz oda ve göz hapsi cezalarını hürriyeti bağlayıcı ceza olarak kabul etmiştir. Maddesi gereği Sözleşmeye aykırı şekilde özgürlüğü sınırlanan kişilerin mahkemeye başvurma hakları bulunmaktadır. AYİM bu kararında adeta çatışmanın, iç hukuk normlarıyla AİHM’nin yorumu arasında olduğunu ve AİHM’nin yorumunun iç hukuk normlarını etkisiz kılamayacağını ifade etmektedir. Maddesini hiç dikkate almayarak hatalı bir sonuca ulaşmıştır. Oda hapsi disiplin cezası, niteliği itibariyle bir idari işlemdir. Fıkraları özgürlüğü sınırlanan kişiye mahkemeye başvurma hakkı tanımışken, 1602 sayılı AYİM Kanununun 21. Maddesi oda hapsi disiplin cezasına karşı yargı yolunu kapalı tutmuştur.
Aşağıda TSK personeline uygulanan disiplin cezaları ve infaz şekilleri incelenecektir. Memurun kabul edilebilir bir özrünün bulunması veya herhangi bir özrü bulunmamasına rağmen göreve gelmemesinin kesintisiz olarak üç günü tamamlamaması yani devamsızlığın birer, ikişer günlük kesintilerle gerçekleşmesi halinde suç oluşmayacak ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezası uygulanması da söz konusu olamayacaktır. Maddesinde, Devlet memurlarının, görevleriyle ilgili olarak basına, haber ajanslarına, radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremeyecekleri, bu konuda gerekli bilginin, yetkili kişiler tarafından verilebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Mevzuatın aksine hareket edenler, disiplin suçu işlemiş sayılırlar. “Astına sövenler, hakaret edenler veya askeri usul ve kurallar ve nizamlar dışında kötü davrananlar 2 aya kadar oda veya göz hapsi cezası ile cezalandırılırlar” (477 SK m.55). Maddesine göre, disiplin suçları, 477 SK’nun oda ve göz hapsi cezasıyla cezalandırdığı fiillerdir. 477 SK’da disiplin suçlarının unsur ve cezalarıyla ilgili hususlar 47-61/A maddelerinde gösterilmiştir.
Bu cezanın gayesi, cezalının günlük hizmet cetvelinin dışında, herkesin yaptığından fazla ve sırası dışında askeri hizmetlerde çalıştırılmasıdır. Yoksa askeri hizmet olmayan bir iş ceza olarak yaptırılamaz. Örneğin gereksiz çukur kazdırmak askeri bir hizmet olmadığından ceza olarak da yaptırılamaz. Ancak gerekli lağım çukuru, siper kazılması, araç ve kışla temizliği gibi işler birer askeri hizmet olduğundan sıra harici hizmet cezası olarak yaptırılabilir[239]. Maddesinde, Devlet memurlarından sürekli veya geçici görevle veya yetişme, inceleme ve araştırma için yabancı memleketlerde bulunanların Devlet, itibarını veya görev haysiyetini zedeleyici fiil ve davranışlarda bulunmaları yasak kapsamına alınmıştır. Bu yasağa aykırı borçlanmak disiplin suçu olarak düzenlenmiştir. Maddesine göre, Devlet memurlarının, doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlamak amacıyla hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para istemeleri ve almaları yasaktır. Bu nedenle suçun oluşabilmesi için çıkar sağlamanın görevle ilgili olması gerekir[206]. Devlet memurunun göreviyle ilgili bulunan konularda yükümlü olduğu kişilere yalan veya yanlış beyanda bulunması disiplin suçu sayılmıştır. Herhangi bir zararın meydana gelip gelmemesi önemli değildir.
Başka mevzuat hükümlerinden ve yaptıkları görevden kaynaklanan yükümlülükleri de vardır[165]. Ödev ve yasaklara aykırı davranışlar 657 SK’nun 125. “Meslek kuruluşlarına, MSB’lığınca yayımlanan listede adı bulunmayan derneklere veya spor kulüplerinin faal üyeliklerine girenler 10 günden 2 aya kadar oda veya göz hapsi cezası ile cezalandırılırlar” (477 SK m.60). Suçun faili üst veya amir konumunda bulunan asker kişilerdir. Devlet memurlarının emrinde çalışan askerlerle aralarında astlık-üstlük ilişkisi bulunmadığından, onlar tarafından bu suç işlenemez. Ancak amir olan asker kişilerin, emirlerinde görevli Devlet memuru aleyhine bu suçu işlemeleri mümkündür. Zira İçHizK’nun 115/b maddesine göre, bütün sivil personel emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast durumundadırlar[146]. Üst veya amirin, astının bir suç işlediğini öğrenmesine rağmen bunu soruşturmaya yetkili merci veya makama haber vermemesi astın suçlarını haber vermemek suçunun maddi unsurunu oluşturur[145]. “Bir kaçmaya kalkışmayı doğru olarak haber alıp da kaçmanın önü alınabilecek bir zamanda bunu amirine haber vermeyenler kaçma olmuş ise 7 günden 2 aya kadar oda hapsi cezası ile cezalandırılırlar” (477 SK m.51). Maddesinde, kısa süreli kaçma suçunun “görevli iken”[123] işlenmiş olması, silah, mühimmat, donatım veya bir askeri taşıma aracının birlikte götürülmüş olması[124] veya mükerrer olarak işlenmiş olması halleri cezayı ağırlaştırıcı bir neden olarak kabul edilmiştir. Maddesi, her askerde bulunması gereken ahlaki ve manevi vasıfları saymış, bunlardan bir tanesinin de “iyi ahlak sahibi olmak” olduğuna işaret etmiştir.
Prihlásit se a získat 100 USDT:
Can you be more specific about the content of your article? After reading it, I ...